Ana içeriğe atla

Siz oğlu şehit olan aileye acı haberi vermeye gittiniz mi hiç? Hayır mı? Dinleyin o halde;



#Mehmetçik#

Siz oğlu şehit olan aileye acı haberi vermeye gittiniz mi hiç? Hayır mı? Dinleyin o halde;
Sabah daha mesaiye başlamadan yazılı bir emir düşer önünüze.
Yukarı köyden Ahmet oğlu Mehmet şehit düşmüştür.
Yarabbim dersin, dağa çıksam üç gün aç susuz kalsam da şu haberi vermesem...
Ama giyersin tören üniformanı, bir kaç mehmetçikle birlikte, hastaneden gelen ambulansı alırsın arkaya, düşersin yola. Vatandaş da öğrenmiştir artık, önde bir askeri araç, arkada bir ambulans ile geliyorsa bir eve ateşin düştüğünü...
Yaklaştığın her köyün veya kasabanın buz kesildiğini hissedersin. İçinden geçip gittiğin her yer rahatlar...
Neyse varırsın köye. Askerde evladı olan her haneden inceden bir sızının yükseldiğini, "aman bizim eve gelmesin" diye dua edildiğini duyar gibi olursun.
Bütün köy donmuştur adeta... Herkes büyülenmiş gibi izler seni. Hangi eve gidecek diye ıstıraplı bir merak sarar ortalığı...
Şehidin evine doğru yaklaşmaya başladığında, bahçedeki ihtiyarın büyülenmiş gibi sana baktığını, bacaklarının titrediğini, elindeki bastondan güç alarak, zar zor ayakta durmaya çalıştığını görürsün. Ayakların geri geri gider. Pencerede bir hareket başlar ve kapının önüne merakla bir anne çıkar, bir sana bir arkanda yere bakan Mehmetçiklere, bir de ambulansa bakar. Sonra atar kendini yere.
Oğlu daha toprak altına girmeden o ana düşer toprağa...
Öyle bir vurur ki yere, zelzele oluyor sanırsın...
Konu komşu yığılır, bin feryat bin figana karışır...
Dersin ki kıyamet budur... Kimi ana önce sana doğru koşar, ellerine sarılır, son bir umutla yüzüne bakar...
- "Yaralı değil mi komutan?" der;
Başını öne eğer hiç bir şey diyemezsin. Dizlerinin bağı çözülür, çökersin anayla birlikte yere, o ağlar sen ağlarsın...
Hemşire elinin titremesinden, gözünün yaşını silmekten sakinleştirici iğneyi yapamaz bile...
Baba...
Bir fidan gibi evlatlarını vatana feda eden o babalar...
Sicim gibi gözyaşları dökülürken gözünden, acıya garkolmuş bir gururla, "Vatan sağolsun vatan sağolsun şehit babasıyım ben." dediğini duyarsın. Kimi içine akıtır gözyaşlarını, kimi de donar kalır...
Kimi günlerce konuşmaz, kimi dua eder, kimi beddua...
Kimi kendi saçlarını, kimi saçlarımızı yolar. Ne şapka kalır başınızda, ne rütbe omuzlarınızda, söker atar...
Asıl büyük kıyamet bir iki gün sonra kopar.
Gerçekle yüzleşme günüdür. Bu sefer cenazeyle birlikte varırsın köye.
Tören mören hak getire...
Köylü alır şehidini omuzlarına, yer yerinden oynar, ne protokol kalır ne düzen...
Kimi "evladımı en son haliyle hatırlamak istiyorum" der, görmek istemez naaşını...
Kimi de ille de "göreceğim" der.
Gösteremezsin ki; ya yüzü yoktur ya bacağı...
Yanımızdaki bi üsteğmen ya da yüzbaşı elinde daha önce de okuduğu, sadece isim hanesi değiştirilmiş standart metni okur...
"Kanı yerde kalmayacak" diyerek, bitirir konuşmayı...
Tabuta sarılır analar, babalar, bacılar, gardaşlar duymaz bile bunu, duysa da inanmaz.
Sonuç olarak; orada bir mezar, bir bayrak, bir ana, bir de baba kalır... Her gün daha da duyarsızlaştırılan toplumumuzda akşam 45 saniyelik haber olarak izlersiniz siz de...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair-şiir incelemesi 1 ( Necip Fazıl KISAKÜREK - BEKLENEN)

Ne güzel söylemiş usta.   Ne  hasta bekler sabahı nede taze ölüyü mezar - ah- ne de şeytan bir günahı seni beklediğim kadar. Kısakürek bu yazısında sevgilisini ne kadar beklediğini cümlelerle anlatılamayacak kadar olduğunu anlatmış. Ben şahsen Kısaküreğin bütün kaleminden çıkan eserlerini müthiş bir şekilde severim. herkesin okuması gereken bir usta. Geçti istemem gelmeni - artık geç Yokluğunda buldum seni - Sen yokken buldum seni sensiz yaşayabilirim. Bırak vehmimde gölgeni , Gelme artık ne yarar. Umut bitti. ,, B u şiirle ilgili hıncal uluç'un çok ilginç bi anısı varmış onu aktarym dedim... hıncal uluç ted kolejinde öğrenciyken valeybol takımından çok güzel bi kıza aşık olur ve sürekli onun peşinden gider,bir maçlarına gittiğinde kız bununla dalga geçmek için "yarın da adanada maçımız var gelirmisin" der gelmeyeceğini düşünerek ve hıncal uluç cebine bir gidişlik bilet parası ve bir kebap parasını koyar ve maçtadır.ilk sette fark etmez kız hıncal ...

Şair- şiir incelemeleri 2 ( Sesiz gemi -Yahya Kemal Beyatlı

Evet şiir incelemelerimiz diye bir etkinlik yapıyorum bundan sonra ; Ben beğendiğim şiirlerin incelemelerini buraya atıyorum inşallah beğenirsiniz. Sessiz Gemi Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. ... Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. İlk şiirim Yahya Kemal Beyatlıdan Sessiz Gemi -Bu şiiri ilk okuduğumda çok değişik duygular yaşadım resmen kendimi şiirin içinde hissetim. Şiir Bayatlı tarafından ustaca yazılmış bir şiir bence herkesin okuması gereken bir şiirdir. Özelikle; Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. Bu kıtayı okuduğumda resmen kendimden geçtim. muazzam bir tutku. bu şiiri bize kazandırdığı için Bayatlı ya sonsuz teşekkürler. Biliyorum ki çok beğeneceksiniz şiirin tamamı için; http://siir.me/sessiz-gemi şiir inc...

- Okul Bahçesi - (okuduğunuza pişman olmayacaksınız)

- Okul Bahçesi - (okuduğunuza pişman olmayacaksınız) Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev, alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun bahçesine, Bilinmez bir korku kaplıyor içimi, Ve sedyede görüyorum seni rengin soluk bembeyaz, bir melek gibi, Koşuyorum hiç durmak sızın boş sokaklarda yağmura karışan göz yaşlarımla, mezarlıkta alıyorum soluğu Annemin başucunda, Bir yandan dua ediyorum, bir yandan kendime, kaderime kızı yorum, ben sevdiğim için mi ölüyor insanlar önce Annem şimdi sen, Sevmem bir daha kimseyi, Mezarlıkta biraz ağladıktan sonra eve gidiyorum, dua ediyorum sabaha dek, Ve ertesi sabah okulda alıyorum acı haberi küçük kalbin hayata dayanamayıp durmuş kalp krizi geçirmiş sin ve melek olmuşsun. Şimdi yıllar geçti hala aynı ...